14 Eylül 2007 Cuma

NEPAL


Nepal orta asyada Çin ile Hindistan arasında bağımsız bir ülkedir.

Ülkenin sınırında dünyanın en büyük dağı olan Everest (8848metre) yeralır.

Başkent Katmandu'dur.

Nepal halkını hindistandan gelen racputana asıllı gurkal 'larla güney hindistandan gelen bhutia lar ve nevar lar oluşturur.

Ülke halkının %80 i hindu 'dur. Nepal kendini dünyanın tek hindu krallığı olarak tanıtır.!
Himalayalar'ın kanatlarını gerdiği Nepal, bize dünyanın en muhteşem manzaralarını sunar. Fakir bir ülke olsa da doğal güzellikleri ve kültür hazineleriyle son derece zengindir. Karlı dağların tepeden baktığı Nepal'de doğa ana tüm cömertliğini sergiler. İşte bu nedenle bu ülke insanlar için bu cömertliğin doğu mistisizmiyle harmanlandığı nadir ülkelerden.
Görkemli Himalayalar, bu dağ enginliği içinde başını gösteren yeşil tepeler, bu tepelere can veren telaşlı nehirler, tropikal ormanlar arasında dev tapınaklar, heykeller...
Nepal, doğayla insanların beraberce senfoni yarattığı bir ülke.
Nepal dilinde "him" kar, "alaya" da çatı demek. Yani, Himalaya'nın anlamı karlı çatı.
Yeryüzünün en yüksek noktası olarak bilinen Everest tepesi adını 19. yüzyılda Hindistan'da yaşayan bir generalden George Everest'ten almış.
Bu görkemli tepenin Nepal'deki adı Sagarmatha, "dünyanın annesi" anlamına geliyor. Tibet'teki adı ise Çomolungma, yani "ana tanrıça". Dünyanın çatısı olarak da anılan Himalayalar bir anlamda doğunun Olympos'u.
İki büyük dinin, Budizm ve Hinduizmin çıkış yeri olan bu dağlarda bir zamanlar tanrılarla insanların birarada yaşadığına inanılıyor.
Himalayalar aynı zamanda dünyadaki en genç sıradağları yani yeryüzünün en yüksek noktaları olan Everest ve Annapurna büyümeye devam ediyorlar. Dört büyük dağ sırası dışında, Chure, Mahabbarat, Himalaya ve Tibet Dağları. Nepal güneyde geniş düzlüklerin, verimli vadilerin ve kuzeyde de yüksek çöllerin bulunduğu bir ülke.
Doğa ana, burada tüm cömertliğini sunmuş. 6 bin 500'den fazla ağaç türünün, 800'den fazla kuş türünün bulunduğu Nepal ormanları Bengal kaplanları, kar leoparları dışında birçok vahşi hayvanları da barındırıyor. Malesef, plansız ve kontrolsüz şehirleşme nedeniyle, bu canlı türlerini genellikle ulusal parklarda ve insanların sayıca az olduğu batı Nepal'de görebiliyorsunuz.
Katmandu Nepal'in başkenti.
Buda'nın doğum yeri olduğuna inanılan Katmandu'da, Hindular bir arada yaşıyorlar. Bir dönem hipilerin kendilerine başkent olarak seçtikleri Katmandu, özellikle 60'lı yıllarda batı dünyasının büyük ilgisini çekiyordu.
Batılı hipiler, Nepal'i adeta bir hac yeri gibi ziyaret ediyorlardı. Dünyanın Katmandu'ya ilgisi böyle başladı. Son yıllarda Nepal, turizmin önemini fark etti ve "visit Nepal" (Nepal'i Ziyaret Edin) adlı bir kampanya başlatarak turistleri ülkeye çekmeye başladı. Ancak ülkedeki gerilim buna darbe vurdu. Dünyayı sarsan terör olaylarından biri de burada yaşandı ve Nepal'e olan ilgi, terör korkusuyla, zayıfladı.
Ülkenin en büyük şehri olan Katmandu'nun kalbi meydanında atıyor. Nepal'de her şehir saray meydanı çevresinde kurulmuş. Bu alanlarda yerleşim yeri yok, sadece çok sayıda saray, tapınaklar ve satıcılar var. Katmandu'da da tapınak ve saray mimarisi inşa edildikleri ilk günün çizgilerini taşıyor.
Meydanı çevreleyen tapınakların hepsinin üzerinde bir çift göz çizili. Bunlar Buda'nın herşeyi gören gözleri. Yaşamın ibadet demek olduğu Nepal'deki tapınaklarda, gün boyu hareketlilik var. İnsanlar Buda'nın herşeyi gören gözlerinin hapsinde, gün içerisinde tapınaklara gidip dua ediyor ve tanrılarına adaklar sunuyorlar. Din, burada yaşamın kaynağı.

0 Comments: