2 Ağustos 2007 Perşembe

Limon Bahçelerinde bir Antik Kent


Anadolu'nun en iyi korunmuş nekropolü, limon bahçesindeki antik kent Elaiussa Sebaste.
Mis kokulu limon bahçelerinde dolaşıp Akdeniz'in doğal yemle beslenmiş leziz balıklarının tadına bakarak gözlerden uzak kalmış denize aşık bir antik kent.
Mersin'in doğu tarafında şelalesi, Eshab-ı Kehf mağarası, Kleopatra kapısı, müze, kilise ve camileriyle ünlü Tarsus'u şimdilik bir kenara bırakalım ve batı tarafına bir bakalım. Mersin kent çıkışından 12 km sonra Viranşehir (Pompeiopolis) bulunuyor.
Şehir, Rodoslu kolonistler tarafından M.Ö. 7. yüzyılda kurulmuş ve şehire güneş anlamına gelen Soloi adı verilmiş. Grek ve Pers dönemini yaşadıktan sonra Makedonya kralı Büyük İskender tarafından M.Ö. 333 yılında alınmış.
M.Ö. 64'te burada faaliyet gösteren korsanlar, Romalı general Pompeius tarafından bozguna uğratılmış. Sonrasında general şehre kendi adını vermiş ve Soloi, Pompeipolis adını almış. M.S. 527 yılındaki depremle şehir tamamen yıkılmış. Sadece sütunlu caddenin bir kısmı ve liman kalmış. Höyük bugünkü askeri bölge içinde yer alırken, liman ve hamam kalıntılarından günümüze birşey kalmamış.
Geziye Anamur'a doğru devam edildiğinde; yol üzerinde Lamos, Tırtar Akkale, Kanlıdivane'deki (Neopolis) Bizans kiliseleri, Korikos'taki tapınak, tiyatro, saray, sarnıç, su kemeri, kale ve Korikos'u korumak için XIV'ncü yüzyılda yapılan 250 m cephe uzunluğa sahip Kız Kalesi görülüyor. 8x14 boyutlarındaki sütunlara sahip Korint nizamındaki Jüpiter tapınağı ile ilgi çeken Uzuncaburç (Olba) ile Mersin'in 83 km güneybatısında yer alan Silifke kalesi, Mersin'e 147 km uzaklıktaki Çukurova'nın batı kapısı Mut kalesi, Mavga kalesi, Mersin'e 252 km uzaklıkta bulunan Anamuryum ve Mamuriye kalesi ile Anamur'un 20 km doğusundaki Softa kalesi, gezilebilecek diğer kaleler.
Mut'ta bulunan görkemli yapı Alahan manastırı, Kız kalesi karşısından ulaşılan Adam kayalar, Silifke yakınlarındaki Kilikya Aphrodisias'ı, Ayetekla manastırı ve Silifke müzesi ise gezilmesi gereken diğer önemli tarihi kalıntılar. Ayaş'a 12 km uzaklıktaki Öküzlü, 11 km uzaktaki İmirzile ve 7 km uzaktaki Çatıören gibi antik kentler, hamam, tiyatro, duvar ve kaya kabartmaları ile hayranlık uyandırıyor.
Bu geziler sonrasında hem tertemiz ve ılık Akdeniz havasında yürüyüş yapmanın, hem de keyifli bir güzergâhta otomobil kullanmanın zevkini yaşıyorsunuz. Bu bölgede mevsime en uygun ortamda kalabalıktan uzak, sıkılmadan kafa dinleyeceğiniz yerler bu kadar değil!
Mersin müzesi ile Atatürk'ün yöreye yaptığı ziyaretler sırasında konakladığı, bugün müze-ev olarak düzenlenen Mersin ve Silifke'deki evleri de gezme imkanınız bulunuyor. Erdemli-Ayaş yakınlarında Türkiye'nin en uzun ikinci gezi galerisine sahip Dilek mağarası, yanıbaşında da cennet ve cehennem mağaraları var.
Dibinde su ve kilise bulunan, mide kaslarını güçlendiren, yüzlerce basamakla inilen Cennet ve tepeden bakılan Cehennem isimli mağaraları ve Narlıkuyu'da yer alan "Üç güzeller", taban mozaiğinin bulunduğu müzeye giriyoruz. Pojmenios'un sarayının hamam bölümü tabanına işlenmiş olan mozaik Zeus'un kızları yarı tanrıça Aglaia, Thalia ve Euphrosyne'yi simgeliyor.
Üç güzellerin yanındaki yazıtta, hamamın mucizeli suyunu kralların dostu Poimenios'un keşfettiği anlatılıyor. Kompleks M.S. 4. yüzyılda tarihlenmiş.
Ve Ayaş'taki antik kent Elaiussa Sebaste.
Ulaşımı çok kolay olan kent, Antalya-Mersin karayolunun iki yanında yer alıyor. Sahil yolundan 500 m içeri girerek tırmananlar araçlarından hiç inmeden, köy camisi karşısından saparak Anadolu'nun en iyi korunmuş nekropolünü gezebiliyorlar.
Nekropolün Akdeniz ve Samandağ siluetli manzarasına sahip anıt mezarları, mezar odaları, cepheleri çeşitli figürlerle süslü kapakları ve henüz tahrip edilmemiş lahitleri görülesi güzellikteler. Bugünkü Ayaş kasabasının olduğu yerde, antik dönemin Kilikya Tracheia (dağlık Kilikya) bölgesinde bulunan Elaiussa Sebaste kenti, geç Hellenistik dönemde (M.S. II-I. yüzyıl) kurulmuş.
İmparatorluk ve erken Hıristiyanlık dönemlerinde de en parlak günlerini yaşamış. İlk yerleşme alanı, dağlık burun kesimi olmuş. M.S. II. ve III'ncü yüzyıllarda iç bölgelerdeki mahalleler yeniden düzenlenerek, tiyatro, agora ve büyük hamamlar inşa edilmiş.
Anakaraya bağlantısı olan ve "Ada" olarak tanımlanan bölgede tüm limanların denetimi sağlanırken, kentin çevresi surla çevrilmiş. 1999 yılındaki kazı çalışmalarıyla sur arkasında mozaikli tabanıyla bir hamam ortaya çıkarılmış.
Tiyatro, Agora, Büyük hamam, beden eğitimi salonu, Bizans kilise kalıntısı, tapınak, limon bahçelerinin arasındaki karma hamam kompleksi ve su kemerleri, kentin ilgi gören yerleri. Ayrıca Roma nekropollerinden olan mezarlık alanı içinde çeşitli formlardaki anıtlar, ev ya da tapınak biçimli aile mezarları, basit ve kaideli lahitler, niş biçimli oygu mezarlar da görülebiliyor.

Geniş bilgi için çevre tepelere yayılmış diğer eserleri gezmek isterseniz, mitolojik şiir ve öykü kitapları, belgesel çalışmaları ile tanınan emekli öğretmen Mustafa Sağlam ile bağlantı kurabilir ve rehberlik hizmeti alabilirsiniz. Tel: (0-532) 696 86 68.
sihirlitur.com

0 Comments: