9 Temmuz 2007 Pazartesi

BEYOĞLU

Asmalı Mescit, nam-ı diğer Tünel’i, Taksim Meydanı, İstiklal Caddesi ve çevresindeki sokaklar bambaşka bir İstanbul sunar. Beyoğlu’nun “Pera” adıyla anıldığı günlerde sosyetenin uğrak yeriydi. Alışverişler buralardaki lüks mağazalardan yapılır, cadde üzerindeki cafe ve pastanelerde yorgunluk atılır, belki bir sinema veya tiyatroya gidilirdi. Günbatımından sonra farklı bir görünüm kazanırdı Pera. Ünlü kabadayıların kol gezdiği, bilmeyenlerin girmekten çekindiği pavyonların, randevuevleri ve batakhanelerin dizildiği karanlık arka sokakları nice aşk öykülerine, cinayetlere, sıradışı insanlara ve büyük düşlere tanık olmuştu. Pera, değişen İstanbul ile birlikte farklı bir kimlik kazanarak “Beyoğlu” oldu. Alışveriş merkezi özelliğini korurken ünlü meyhaneleri, kitapçıları, sanat galerileri ile kültürün de merkezi oldu. Türk sineması burada doğdu ve bir sokağa da adını verdi.

Değişen İstanbul ile birlikte sinemacılar “Yeşilçam Sokağı”nı terketmedi. Figüranlar Kahvesi, halen rol bekleyen karakter oyuncularının buluştuğu bir mekandır. Beyoğlu Belediye Başkanlığı, tarihi değişim süreci içinde kaybolan bir görüntü olan Tramvayları müzelerden çıkartıp sefere sokmasıyla günümüz Beyoğlu’su geçmişle geleceği bir arada yaşatmaktadır.

0 Comments: