1348 yılında Cenevizliler tarafından Galata surlarına ek olarak yapılmıştır.
1402 yılında 4. Haçlı seferinde geniş çapta tahrip edilmişti. 1445-1446yılları arasında kule yükseltilmiştir.
Osmanlı hükümdarı II. Murat ile yakın ilişkiler kuran Cenevizliler padişahın yardımıyla kulenin yanına ikinci bir kule inşa etmiş ve kuleye de II. Murat'ın adını vermişlerdir.
Galata Kulesi Osmanlı'nın ilk dönemlerinde Yeniçeriler tarafından kullanılıyordu. Kule 16. yy'da Kasımpaşa'daki donanmada tutsakların barındırıldığı yerdi.
II. Selim döneminde (1566-1574) Galata Kulesi asıl gözlemevi Pera'da olan Türk Astronomu Takiuddin tarafından yenilerek gözlemevi olarak kullanıldı. Daha sonraki yüzyılda II. Mustafa döneminde (1695-1703) Şeyhülislam Feyzullah Efendi bir Cizvit papazı ile birlikte Kulede bir gözlemevi kurmaya çalıştıysa da bu çabaları 1703 yılında öldürülmesiyle yarım kaldı.
Galata Kulesi Osmanlı döneminde, çeşitli sebeplerle, fakat özellikle 1794 yılındaki (III. Selim dönemi) büyük Galata yangını nedeniyle II. Mahmut tarafından 1832 de yeniden yaptırıldı. Kulenin konik tepesi. 1875 yılında bir fırtınada uçtu ve daha sonraki restorasyon sırasında yenilenmedi. Bundan sonra kule 1964'e kadar yangın kontrol istasyonu olarak kullanıldı ve 1967 de turistik hizmete açılana kadar restorasyon için kapalı kaldı. Bu restorasyon sırasında Osmanlı döneminde yapılan değişiklikler de göz önüne alınarak Cenevizliler dönemindeki yapıya daha uygun olması için konik tepe tekrar eklendi.
Yerden, çatısının ucuna kadar olan yüksekliği 77,25 metredir. Yapılan statik hesaplamalara göre kulenin ağırlığı yaklaşık 10.000 tondur. Duvarlarının kalınlığı ise 3,75 metredir. Derinliğinde bulunan çukurların altındaki kanalda birçok kafatası ve kemik bulunmuştur. Orta boşluğun bodrumu zindan olarak kullanılmıştır. Kulenin kalın gövdesi işlenmemiş moloz taşındandır.
Hazerfan Ahmet Çelebi
Hazerfan Ahmet Çelebi Osmanlı döneminde 17. yy'da İstanbul'da yaşamış ve yaptığı kanatlarla uçmayı başarmış ilk havacıdır.
Leonardo Da Vinci'nin kuşların uçuşuyla ilgili yaptığı çalışmalardan etkilendiği sanılmaktadır. Galata kulesinden uçarak boğazı geçmiştir. Hazerfan'ın arkadaşlarından Lagari Hasan Çelebi'de ilk uçuşunu konik tepeli içi barut dolu bir roket ile yapmıştır. Ahmet Çelebi'ye çok bilgili olması nedeniyle "1000 bilim" anlamına gelen Hazerfan ismi verilmiştir.
Uçmayla ilgili ilk çalışmalarında onuncu yüzyılda yaşamış Türk bilim adamı İsmail Cevheri'den etkilenmiştir. Çelebi Cevheri'nin buluşlarını dikkatle inceleyip birçok defa denedikten sonra Galata Kulesi'ne tırmanıp kendini rüzgara bırakmış Boğaz'ı geçerek Anadolu yakasında Üsküdar sırtlarına konmuştur. Bu olay büyük sansasyon yaratmıştır.
Sultan IV. Murat önceleri bu işten çok memnun olsa da daha sonra Şeyhülislam tarafından aklı çelinmiştir. Hazerfan Cezayir'e sürülmüş ve orada 31 yaşında ölmüştür.
Bugün İstanbul'daki önemli havaalanlarından birine Hazerfan adı verilmiştir.
0 Comments:
Post a Comment